kadir şeker

Haklı veya haksız bir insanın ölümüne sebep olan 19-20 yaşlarında Konyalı genç.

Bu olayda ölen kişi kadir şekeri öldürseydi kaç yıl alırdı merak ediyorum.

Öldürülen kişinin avukatları "yanında bıçak değil biber gazi taşısaydı" dediler. Düşünüyorum; 4 duvar arasında, sırf tanımadığı bir kişiye yardım etmek isteyen gencecik birinin 12 yıl 6 ay kalması, çok üzücü. Hayatını kaybeden kişinin ailesi tarafından düşünülünce giden bir can, bu da çok acı. Fakat şöyle bir nokta var ki, başka suçlardan dolayı; bazen aklımızın almadığı durumlarda kişiler elini kolunu sallayarak serbest bırakılırken, Kadir Şeker'in bu kadar ceza alması... Ülkemizdeki adaleti sorgulatıyor.

Bi kağıda adalet yaz bi köşede yak..

bugün duruşmada son sözü "üzgünüm" olmuş. mahvoldum. asıl biz üzgünüz Kadir.

8 aydır cinayetle yargılanan genç. 1) olayın detaylarına ve verilen ifadelere hakim değiliz, dosyaları ve delilleri iyice inceleyip okumak lazım peşinen yargı sahibi olmamak adına. 2) zamanında erdoğan'ın bile ılımlı bir açıklaması vardı konuyla ilgili... kamuoyuna ve yapılmış ılımlı açıklamaya rağmen bu karar verildiyse durup bir düşünmek gerek. 3) sorun karar verenlerde de olabilir ama genel olarak sorun kanunlarda. umarım ileride kanunlarımızda köklü değişiklikler yapabiliriz. 4) bende mahkeme sonucundan memnun olmadım... hayat işte... hani umut edip belki karar bozulur dedim başta ama... bunlar yalnızca dizi ve filmlerde olur işte...

Ceza almamasını isterdim öyle bir tutum sergilenemiyorsa bile daha az bir ceza almasını isterdim. Çocuğun geçtiği yer ıssız bir yerdir yanında bıçak taşıyabilir ki ben taşınması taraftarıyım evet yanlış okumuyorsunuz,benim yaşadığım yer küçük bir yer her yerde olduğu gibi buranın da ıssız yerleri var ve çığlık atsan bile herkesin duyacağı yer o yönüyle de iyi diyebilirdim ta ki geçen seneye kadar neden mi çünkü arkadaşım sigara isteyenlere sigara içmiyorum dediği için darp edildi düşünebiliyor musun böyle bir durumda biber gazı falan hikaye at elini cebine çıkar bıçağı işte o zaman gör. Kadir için gerçekten üzgünüm,okumak isteyen bir genç ki böyle bir genç cinayet işlemek için de o bıçağı taşımıyordur emin olun. Keşke o kadını yani öyle bir kadını kurtarmak yerine Özgecan'ı,Münevver'i,Aleyna'yı,Emine'yi(ki Emine o kadar insanın içinde öldürüldü de ne oldu kim ne yaptı ha söyleyin) kurtarabilseydik. Çok üzgünüm Kadir sen bu dünyanın adaletinin,adaletsizce işlendiği tek insansın benim için.

Söylenecek hiç bir şey kalmadı. Ne desek az ne söylesek boş. Öldüren ve öldürülenin hayatı bitti kadın ise bu azabın altında ezilecek. Biri seni savunuyorsa ve hatta ölüyorsa sende arkasında durup ne pahasına da olsa dürüstçe olanları açıklayacaktın.

Şu entiriyi girdiğim için linç yiyeceğim muhtemelen ama şu soruyu da insanlara sormak isterim açıkcası; Siz sokakta karısını döven birinin kalbinin az üstüne bıçak saplar mısınız ? Ben şahsen saplamam bel üstü her türlü adam öldürmeye teşebbüse girer hadi yanlışlık olduğunu düşünelim ki darp raporu çıkmamış ve olayı gören kamera kaydı da yok. Canlar bu olay üstüne yıkık adalet sistemini savunacak değilim ama iki ucu boklu değnek bu kime laf edersen haksız.

Kadir Şeker hapse girdi artık kadına şiddetin önü açıldı, kimse tepki göstermeyecek vb yorumlar dolu her yerde. Ben şiddet gören bir kadın gördüğüm zaman ona koşup yardım edeceğim fakat gidip kalbine bıçak saplamayacağım. Ortada ölü bir insan var. Türkiye’deki adalet sistemine yorum dahi yapamıyorum fakat öldürülen birisi var ortada. Evet bir sürü katil, tecavüzcu ceza almadan geziyor özgürce, herkes farkında fakat bir yanlış başka bir yanlışla savunulmaz. Not: Kadir Şeker şiddet gören bir kadını kurtardığı için değil, saldırganı öldürdüğü için hapis cezası almıştır. Birini öldürmeyi meşrulaştırmayın.

ne çok katil sevicisiniz. birçok adaletsiz örnek var diye bu olayı onlarla kıyaslayarak vicdanınızı rahatlatmaya çalışıyorsunuz. sizin derdinizin adalet olduğunu hiç düşünmüyorum.

Dostlarım, dosyayı incelemek gibi bir durumum yok ama nefsi müdafaaya aykırı bir durum var ortada. Yani ne kadar yavşak olursa olsun, herhangi bir şiddet durumu olsa da, kalbinden de bıçaklamazsın adamı yani. Dünya üzerinde buna beraat verecek bir hakim de yok diye düşünüyorum. Zaten okuduğum kadarıyla, Kadir’in avukatları da beraat değil, indirim istiyor hakimden. Zor bir durum. Vicdanım eğer olaylar doğruysa, Kadir’e hak verse de, etik anlayışım durumu kabul edilebilir buluyor. Büyük talihsizlik. Mesela örnek vereyim, ben eskiden profesyonel dövüşürdüm. Neredeyse 7-8 yıldır, sporu bırakmama rağmen, dışarıda kavga etmiyorum. Çünkü hukuken beni karşı taraftan üstün kılan bir durumum söz konusu. Herhangi bir cana kasıt ya da karşı tarafta karşı dezavantajlı olmadan kavga etmem beni hukuken suçlu kılacak. Bunu biliyor, kavga etmiyorum. Hatta tartışmaya bile girmiyorum. Son olarak, her ne kadar bu tür durumlarda bağrımıza taş bassak da, adaletin ve hukukun üstünlüğünü savunmalıyız. Yoksa çok daha farklı davalarda meşrutiyeti koruyamayız. Edit: Ayrıca TCK 6136 yı da incelemenizi tavsiye ederim.

Yazdıktan çok kısa bir süre sonra silmiştim ancak yeniden ekleyeceğim. Muhtemelen yeniden silebilirim çünkü anlaşılacağıma inancım çok az. Öncelikle böyle gündeme düşen olaylarla ilgili dosya içeriğini bütünüyle görmeden asla ahkam kesemem. Bütünüyle ifadesini bilhassa kullandım, maalesef tarafların çeşitli ifadeleri günümüzde fütursuzca sağa sola yayılabiliyor (bu bir suç esasen), bunlar asla tek başına yeterli değildir bir insanı yargılamak için. Bu hassasiyeti ancak bu işin içine olan birisi anlayabilir sanırım. O tutuklansın, bu serbest bırakılsın, bu daha az ceza alsın etiketleri "haklılık içerse dahi" beni bunaltıyor. O ameliyat edilsin, buna protez takılsın gibi tweetler görmüyorum hiç. Ya da kimse bir mühendise şu parçayı buraya monte et, bunu böyle piyasaya sür diye kampanya başlatmıyor sosyal medya üzerinden. Hukuk neden bu kadar herkesin ağzına sakız oluyor anlayamıyorum. Neden müdahale ediliyor bu kadar? Dört yıl bu işin eğitimini alıyoruz ve hâlâ önümüze gelen olaya yönelik kitap karıştırıp doktrine başvuruyoruz, fikir teatisinde bulunuyoruz. Sağdan soldan okudunuz beyanlara yönelik internette gördüğünüz iki kanun maddesiyle oturduğunuz yerden hüküm kuruyor olmanız biraz abes değil mi? Somut olayda ne olduğunu bütünüyle bilmiyoruz, ancak bir insanın öldürüldüğü aşikar. Katili güzelleyen enrtyleri şaşkınlıkla okudum. Sebebi ne olursa olsun bir insanı öldüremezsiniz. Bir dakika durup karşı tarafın yerine kendinizi koyarak düşünmenizi istiyorum. Babanız annenizi sokak ortasında dövüyor ve adamın birisi gelip ayıracağım derken babanızı bıçaklayarak öldürüyor. Oh iyi yaptı ceza almasın mı diyeceksiniz, gerçekten bunu diyebilir misiniz? Olayı romantikleştirmenin anlamı yok burada, kadınlar o zaman sokak ortasında dayak yesin/öldürülsün kimse karışmasına bağlamanın gereksiz bir duyar olduğunu düşünüyorum. Kavga eden insanları ayırmak duyarlı vatandaşların değil polisin görevi, her şeyi kendine vazife gören insan sayısı azalır belki de iyi bir örnek oldu. Bir başka açıdan, bu genç ceza aldı ama x dosyasındaki y dışarıda gibi cümlelerin de yersiz olduğunu düşünüyorum. O başka bir olay bu bambaşka bir olay ve her olay kendi içinde değerlendirilir, birbirine kıyas edilemez. Cezanın miktarını belirlemek de bu arada epey karışık bir hesaplama, hakimler üzüm yiyerek yaz kızım on iki yıl yatsın dememiştir emin olun. Bırakın herkes kendi işini rahatça yapsın. Gerçekten emin olun en kötü hakim/savcı bile sizden daha iyi biliyordur bir şeyleri. Onlar insan değil mi, hata yapamazlar mı? Elbette yapabilirler ki bu yüzden bir denetim mekanizması mevcuttur. Alınan çoğu yargı kararı istinaf ve temyiz ile yeniden gözden geçiriliyor, bir hata varsa düzeltiliyor. Bu karar yerinde midir değil midir yüksek mahkemelerde incelenir ve yeniden karara bağlanır.

Olayı duygusal değerlendirmemek gerek; 1. Maktül arbede sonucu yanlışlıkla bıçaklanmamış, 2. Kadın darp edilmiyordum, sözlü tartışıyorduk der, 3. Söz konusu sanık ilk ifadesinde arbedede üstüne düştü demiş, 4. Sanık üniversite sınavına hazırlanan bir öğrenci, elinde kağıt kalem olması gerekirken suç unsuru olan bıçak taşıyor ve üstüne suç işliyor. Olayı romantizme dökmeye zannımca gerek yok, ortada kasıtlı işlenen bir suç var. Ve suçun karşılığı açık, hafifletici unsurlar muhakkak vardır ki sanırım uygulanmış.